Dört yılı geride bırakan e-dergi Keçi, “inadına edebiyat” diyerek çıktığı yolda 9. sayısıyla yaza merhaba diyor. Her sayıda olduğu gibi yine özel bir içerik takdim ediyor okurlarına. 40’a yakın ilden, 500’den fazla öğretmen, eğitim yöneticisi, akademisyen ve kütüphanecinin katıldığı 11. Eğitimde Edebiyat Semineri’nden süzülen “eğitimde edebiyat” arşivi YAZ 2018 sayısında. Yeni sayıda; Kadeş Savaşı’ndan 1968 Fransa’sına, Nazi toplama kamplarından Turist devamı için…
Edebiyat, daha büyük bir hayata, yani özgürlük alanına giriş pasaportuydu. Edebiyat özgürlüktür. Özellikle de birer değer olarak okumanın ve içedönüklüğün ayaklar altına alındığı bir çağda edebiyat, özgürlüğün ta kendisidir! Susan Sontag, Başkalarının Acısına Bakmak Türkiye’nin en sancılı, en umut dolu, en inatçı damarlarından biri, edebiyat ve yayıncılık dünyası. Yediden yetmişe, ülkenin tüm okurlarının içedönüşünün, pencereden dışarıya kafa uzatışının, özgürleşmeye attığı devamı için…
Üç yılı geride bırakan Keçi’nin edebiyat inadı sürüyor. E-dergimiz, 7. sayısıyla yaza merhaba diyor. YAZ 2017 sayısında Keçi okurlarını özel bir günden süzülen özgün ve özgür bir içerik bekliyor. 30’a yakın ilden, 500’ü aşkın öğretmen, eğitim yöneticisi, kütüphaneci ve akademisyen 10. Eğitimde Edebiyat Semineri’nde bir araya geldi. Dinlediler, tartıştılar, paylaştılar. Onlar, çocukların okuma yoldaşları. Bir çocuk, bir kitabı çok sevdiğinde devamı için…
Son sayımız YAZ 2015’i umutla, yeni bir yol heyecanıyla kapatmıştık. Yaz ayları iyi geçmedi; “iyi” ne kelime, nefes aldırmadı… Şimdi de böylesine çetin geçen bir yılı Keçi’nin 4. sayısı KIŞ 2015 ile kapatıyoruz. Bu sayıda; yayıncılık sektörünü beşinci kez bir araya getiren 5. Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nün tüm içeriğini yayımlıyoruz. Hafızalara hece hece yer eden konuşmasıyla Latife Tekin; çeviriye ilişkin devamı için…
Keçi’nin “inadına edebiyat” serüveni 6. sayısında. Bu yeni sayıda okuru neler bekliyor? Kitaba ve edebiyata emek veren, farklı çatılar altında aynı işe gönül veren yüzlerce insan, Türkiye’nin ilk ve tek, yıllık yayıncılık konferansı Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nde, kendi meselelerini konuşmak ve dayanışmak için bir araya geldi. Giderek daha çok kıstırıldıkları, engellendikleri, sorgulandıkları ve tutuklandıkları bu ülkede, yalnız olmadıklarını hissedebilecekleri bir devamı için…
Bugün, insanlık tarihinin izlere, iz bırakacak cümlelere ihtiyacı var. Edebiyatta, sanatta, evde, sırada ve sokakta… Günışığı Kitaplığı, 20. yılında insanın resmiyete dökülmemiş tarihine bu anlamda bir edebiyat çentiği daha atmak için çalışmaya devam ediyor. Bunun için, 9. Eğitimde Edebiyat Semineri’nde, bir Mart sabahı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğretmenler ve kütüphanecilerle bir aradaydık. Bu yola çıkarken düşlediğimiz gibi, bir okulu “edebiyat sarayına” çevirmek için oradaydık. Aslında devamı için…
Odağına insanı ve edebiyatı alacak bir dergi hayaliyle çıktık bu Keçi yoluna. İlk sayıdan bugüne kadar dijital bir mecrada artarak okunmak, her gün daha da patikalaşan edebiyat ve edebiyat yayıncılığı ortamında, genç ve inatçı bir dergi olmak mutluluk verici. Üstelik, edebiyat dünyasına eşsiz eserler armağan eden usta kalemlerle, edebiyatın insana ilk dokunuşunun en yakın tanıkları olan öğretmen ve kütüphanecilerin bir devamı için…
Uzun zamandır sözün ciddi bir hastalığı var. Nefret temelinde kurulan bir iletişim dili, bir zamanlar birbirimize dokunma aracımız olan sözün yoksullaşması… Diğer deyişle bu, sözün reddidir. Calvino bunu çağın hastalıklarından biri olarak görmüştü. Başkalarını dinlemek istememe, dışımızda olanın içimizde olduğuna inandığımız şeye eşit olmasını dileme ve tüm bunların sonucu olan hoşgörüsüzlüğü getiren bir hastalık bu. En yalın haliyle dünyalarımız arasına devamı için…
Üç ay önce, bir Haziran günü çıktık yola… Edebiyatı dert edineceğimizi, zirvelere ve uçurumlara dikenli, sarp yollardan yürüyeceğimizi söyledik. Keçi’yi çıktığı ilk yolculukta yol boyunca karşılayan, selamlayan ve yoldaşlık edeceğini işaret eden edebiyat, sanat, medya, eğitim ve akademi dünyasının desteği çok değerli. Keçi projesini ilk tasarladığımız zaman, edebiyatımızın pek çok usta kalemine yer veren ÖZEL SAYI’nın neye benzeyeceğini az çok devamı için…
Edebiyatı dert edinmek önemlidir. Öyle ki, okurla ve metinle her yerde dertleşemezsiniz. Türkiye’de birçok yazar ve şair, dergilerde doğup büyümüştür. Dergi çıkarma uğraşı, gördüğümüz rüyaları kaleme almaya benzer. Gerçek olmadığını bildiğimiz ve uyandığımızda hatırlayamadığımız çizgileri, belli bir gerçekliği ifade etmek için çizmek… Neyin uğruna bu inat? İnadına edebiyat dedik, çünkü bu dünyanın çocuklarının rüyalarını onlar ölmeden, öldürülmeden kaleme almak gerektiğini devamı için…