Keşiflerle dolu Sırlar Yolu

6. sınıflarla gerçekleştirilen yaratıcı okuma uygulamasında, Füsun Çetinel’in Sırlar Yolu romanında işlenen tarihsel mirası koruma duyarlılığı, kültürlerarası etkileşim ve empati gibi temalar ele alınıyor.

Altı haftası okumaya ayrılmak üzere, sekiz hafta süren çalışmamızda, 6. sınıflardaki 75 öğrencimiz bizimleydi. Bu çalışma için Sırlar Yolu adlı romanı seçme nedenlerimizden ilki, kitabın disiplinlerarası çalışmaya uygun olmasıydı. Uygulama için, Türkçe zümresinin liderliğinde, Sosyal Bilgiler, Görsel Sanatlar ve Drama olmak üzere üç branşla birlikte yol aldık. Kitabın dilinin sade, anlaşılır ve sürükleyici olması; tarihsel mirasa duyarlılığı artırması ve tarihsel empati yöntemini kullanmaya uygunluğu tercihimizdeki önemli diğer etkenlerdi.

Uygulamanın amaçları da kitabı seçme nedenlerimiz gibi güncel ve dinamik noktalardı. Günümüzde öğrencilerin okumaya karşı isteksiz oluşunu ve direnç göstermesini göz önünde bulundurarak, onları kitabın renkli dünyasına çekmek, keyifli ve uzun soluklu bir okuma süreci yaşatarak yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak ortamlar hazırlamak istedik. Kültürel farklılıkları ve farklılıklara saygıyı kavratmak, tarihsel empati yöntemiyle uygarlık tarihini benimsetmek ve günlük yaşamla ilişkilendirme yapmalarını sağlamak gibi hedeflerimiz de vardı. Çalışmanın sonuçları, değerler eğitimi konusunda da yol kat etmemizi sağladı.

Keşifler yolculuğu

Yeni eğitim öğretim yılı başlamadan, daha Ağustos ayında, Görsel Sanatlar ve Drama branşlarındaki öğretmenlerimizle bir araya geldik ve onların da katkısıyla projemiz için bir yol haritası çıkardık. Eylül ayında başlayan okuma sürecimizde, 28 bölümlük romandan her hafta üç dört bölüm okuyarak ilerledik. Kitabın bölümlerine dair “Çalışma Kâğıtları” hazırlandı. Bunun iki temel dayanağı vardı: Birincisi, kitabın içeriğine yönelik, okuma ve anlamayı sağlamlaştırması; diğeri de, çıkarımda bulunmalarını, düşünce dünyalarında yeni keşiflere çıkmalarını sağlamak.

“Keşif Defteri” hazırladığımız adımda, kitabın hayata karşı sorgulamalarıyla öne çıkan ve her sorusunu bir deftere not eden Aylin karakteri gibi, biz de öğrencilerimize kendi keşif defterlerini oluşturmalarını önerdik. Yazdıklarını paylaşmak zorunda değillerdi, sadece isteyenler bizimle paylaştı. Özellikle, okumaya direnç gösteren öğrencilerimizi de düşünerek, “Günlük Tutma” gibi bir etkinlik de yaptık. İstedikleri yerde ve diledikleri zamanlamayla günlük tutmaya başladılar.

Drama öğretmenimizin yardımlarıyla geliştirdiğimiz “Canlandırma” etkinliğinde, kitabın bir bölümünü oyunlaştırmak için provalar yaptık. Ardından bu drama çalışmasını İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergiledik.

Uygulamamızın en önemli adımlarından biri, “Keşf-ediyorum” etkinliğiydi. Kitapta çeşitli kavramlar ve karakterler üzerinden işlenen keşfetme yolculuğuna, öğrencilerimizle birlikte soyağacı oluşturma ve “Duygu Tablosu” yaratma gibi çalışmalarla odaklandık.

Adalet değişir mi?

Keyifli ve etkili sürdüğünü gözlemlediğimiz adımlardan biri de “Adalet Kavanozu” oluşturmaktı. Başkahramanımız Aylin, annesine karşı inişli çıkışlı duygularını, ona karşı haksızlık edip etmediğini değerlendirmek için bir adalet kavanozu oluşturuyordu. Öğrencilerimiz de bunu uyarlayarak, sınıflara adalet kavanozları koydular. Arkadaşlarına ve çevrelerine karşı davranışlarını, kendi “adalet” yorumlamalarını biriktirdikleri bu kavanozlar, aralarında tartışması, konuşması bol ve renkli paylaşımlara yol açtı.

Sosyal Bilgiler öğretmenimizle birlikte “Arkeoloji Müzeleri Gezisi” tasarladık. Öncesinde kendisiyle birlikte, öğretmenler olarak keşfe çıktık. Romanda, Almanya’dan başlayan ve Kaş’ta devam eden olaylarda, Likya uygarlığına ait kaya kabartmaları, kral mezarları ve aslanlı yol gibi terimler vardı. Öğrenciler, müze ziyaretlerinde bu kavramları hem araştırıp hem gördüler, sonra da edindikleri bilgileri kendi gruplarıyla paylaştılar. Okula döndüğümüzde Görsel Sanatlar branşıyla birlikte “Kil Tablet” çalışması gerçekleştirdiler. Özellikle, yazının bulunuşu sonrasındaki tarihsel süreci deneyimlemeleri için yararlı bir etkinlik oldu.

Uygulamamızda altı hafta geride kaldığında, yazar Füsun Çetinel okulumuzu ziyaret etti. Kültürlerarasılık ve farklılıklara saygı konularında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Öğrencilerimiz, söyleşinin sonunda, tüm bu konu ve temaların hayatın içindeki yansımalarını ve aslında birçoğunun kendi hayatlarında deneyimledikleri kavramlar olduğunu fark etti.

Yaratıcı okuma uygulamamızın son etkinliği ise, “Adalet Değişir mi?” başlıklı bir münazaraydı. Çocukların gözündeki adalet kavramının, yetişkinlerin dünyasındakinden çok daha farklı ve değişken olduğu gözlendi. Çalışmayı hiçbir notlandırma yapmadan, kendi özdeğerlendirmeleri ve uygulama sürecini yorumlamaları için bir form dağıtarak sonlandırdık.