“Oyunlar duvarlardan güçlüdür !”
Sınıf öğretmeni Feyzullah Coşkun’un öğrencileriyle gerçekleştirdiği yaratıcı okuma uygulaması, İrem Uşar’ın Lataşiba adlı çocuk romanından yola çıkıyor. “Öğrencilerimle İki Kentin Arasında: Lataşiba” başlığıyla sunulan uygulama; resim, öykü ve drama gibi sanatsal çalışmalarla destekleniyor. Melih İsfendiyar İlkokulu sınıf öğretmeni Feyzullah Coşkun, 4. Sınıf öğrencileriyle gerçekleştirdiği yaratıcı okuma uygulaması sürecini, 7. Eğitimde Edebiyat Semineri’nde paylaştı. Yazar İrem Uşar’ın çocuk romanı Lataşiba (Günışığı Kitaplığı) ile gerçekleştirilen uygulama iki aydan fazla bir süreye yayıldı.
Uygulamanın başlangıcında, tüm sınıfın çalışmanın başlıklarını ve süreci hep birlikte planlanması, öğretmen ve öğrencinin birlikte çıktığı bu edebiyat yolculuğundaki en yaratıcı süreç oldu. Bu ilk aşamada, öğrenciye kitapla ilgili neler düşündüğü ve ne tür çalışmalar yapılabileceği soruldu. Feyzullah Coşkun’un öğrencileri, okuma uygulaması sırasında, kitap üzerine düşüncelerini ifade etmelerinin yanı sıra önemli soru ve öneriler oluşturdular:
• Kitapla ve kahramanlarla ilgili duygu ve düşüncelerin yazılı ifade edilmesi.
• Uygulamanın, açık uçlu sorular sayesinde, öğrencilerin kitap hakkındaki duygu ve düşüncelerini yazılı ifade etmesiyle, diğer çalışmaların geliştirilmesine esin kaynağı olması.
• Lata ve Şiba kentlerini ayıran özellikler sizce nelerdir ?
• Sizce yazar neleri düşünmemizi istiyor olabilir?
• İki ana karakter olan Dara ve Şlopgen hakkında neler düşünüyorsunuz ?
• Siz olsaydınız iki kenti nasıl birleştirirdiniz ?
Bireysel ve grup çalışmaları kapsamında, resim çalışmaları, Dara, Darfıl ve Şlopgen karakterlerinin meraklarını ve sorgulama süreçlerini, kendi hayal dünyalarında yeniden üretme üzerine yoğunlaştı. İki çocuğu ve iki kenti birleştirme çabaları amacına ulaştı. Grup resmiyse, bu çabaların finalini oluşturdu ve farklılıklarla bir arada yaşamanın güzelliği çıkarımıyla tamamlandı.
Şiir, bu edebiyat yolculuğunun önemli duraklarından biri oldu. Çocuklar şiirin gücünü yeniden keşfetmekle kalmadı, bir de “şiir kitapları” oldu.
Kahramanların özellikleri üzerine yapılan grup çalışmasında, önce isimleri kartonlara yazıldı. Öğrencilere küçük kâğıtlar dağıtıldı ve kahramanların özelliklerini bunlara yazmaları istendi. Yazdıkları özellikler bir torbada toplandı. Daha sonra, her öğrencinin torbadan çektiği özelliğin hangi kahramana ait olabileceği tartışılarak saptanmaya çalışıldı.
Başlangıçtaki planlamada öngörülmeyen bir çalışma da, kitabın sergilenmesi ve bir slogan bulunmasıydı. Özellikle, resim ve şiir çalışmalarını yaparken, resimlere verilen isimler ve şiirlerde kullanılan etkili sözler bu çalışmaya esin kaynağı oldu.
Uygulama çalışmasının “Kurgudan Gerçeğe” bölümündeyse, kitaptan hareket ederek, yaşadığı çevrede, şehirde, ülkede ve dünyada farklılıklarından dolayı ayrımcılığa uğrayanlar ve öteki olarak görülenler üzerine gerçekleşen beyinfırtınasının ardından ortaya çıkan sorunlarla ilgili grup çalışmaları yapıldı. Bunlardan bazıları; Berlin Duvarı, zenginler ve yoksullar, siyahlar ve beyazlar ve kadın-erkek ayrımcılığı üzerine grup çalışmalarıydı.
Uygulamanın yarattığı düşünsel ve duygusal ortamın, ilerleyen aşamalarda sınıf ölçeğinden taştığı ve önce diğer dördüncü sınıflara, sonra tüm okula genişlediği gözlemlendi. Sonuçta öğrenciler, “Oyunlar duvarlardan güçlüdür !” söyleminde buluşarak, ortaya çıkabilecek her türlü ayrımcılığa karşı farkındalık kazanma ve bu kazanımı içselleştirme yolunda güçlü adımlar attılar.