Başta kadın hakları olmak üzere pek çok toplumsal konuya ilişkin gazete yazıları ve romanlarıyla sevilen, çağdaş edebiyatımızın önemli kalemlerinden Müge İplikçi, 5. Zeynep Cemali Edebiyat Günü ve Zeynep Cemali Öykü Yarışması’nın 2015’teki ödüllü öykücülerine ilişkin izlenimlerini paylaştı. “Cesaretin bazen tek başına işe yaramadığını, takım çalışmasını, empati duygusunu, kişilerin kendi doğrularının kendi bakış açılarıyla şekillendiğini ve elbette asıl doğrunun eninde sonunda devamı için…
Blogcuanne.com adlı blog sayfasında binlerce yetişkine dillendirici, düşündürücü ve eğitici yazılar ve konular paylaşan Elif Doğan, Keçi’nin dördüncü sayısında konuk yazar olarak yer alıyor. Doğan, bireysel edebiyat yolculuğunu ve çocuklarıyla birlikte okuma deneyimini anlatıyor. Küçükken az kitap okuyan bir çocuk değildim, ama elinden kitap düşürmeyen bir kitapkurdu da değildim hani… Çok sevdiğim kitapları bir nefeste bitirirdim, ancak eline geçirdiği her devamı için…
İletişim Yayınları ve Birikim Yayıncılık’ın yöneticilerinden, yayıncılığa uzun yıllar emek veren Tuğrul Paşaoğlu, gelecekte dijital yayıncılığın yönünü belirleyecek olan merkezi kayıt sistemini anlatarak, yayıncılığımızın bu alandaki olanaklarını değerlendirdi. Elektronik yayıncılıktan, dijital yayıncılıktan, e-kitaptan bahsedeceksek, öncelikle “çoklu ortamda zenginleştirilmiş, web tabanlı, etkileşimli sayısal içerik” olarak çevirebildiğimiz, temelinde böyle bir tanımı olan sistemi açıklamalıyız. Dijital yayıncılığın geleceğinde bu sistem var; kitaptan sözetmiyoruz. devamı için…
Dünyanın en önemli kitap fuarlarından biri olan 67. Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı, 14-18 Ekim tarihleri arasında dünya yayıncılığının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Dünyanın dört bir yanından gelen yayıncıların, dağıtımcıların, medya profesyonellerinin, telif ajanslarının yazarlar ve çizerlerinin en önemli buluşma noktası olan Frankfurt Kitap Fuarı’nın direktörü Juergen Boos’a göre 2015, son yıllardaki en yoğun ve en başarılı fuar oldu. Yayıncılık sektörünü de kaçınılmaz devamı için…
34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında, yazar Müge İplikçi, reklamcı ve yazar Tolga Gümüşay, Günışığı Kitaplığı Genel Yayın Yönetmeni ve yazar Mine Soysal,“Her Yaşa Edebiyat” başlıklı panelde bir araya geldiler. Hem çocuklar, hem gençler, hem de yetişkinler için kitaplar yazan üç yazarı buluşturan, 7 Kasım’daki “Her Yaşa Edebiyat” başlıklı panelin yöneticiliğini yapan Soysal, panelistlerden, önce kişisel yazarlık deneyimlerini anlatmalarını istedi. devamı için…
Çağdaş edebiyatımızın ödüllü kalemlerinden Karin Karakaşlı, her yaş için iki anadilde yazan, okuyan, düşünen ve eğitim veren bir edebiyatçı olarak okumanın ve yazmanın olanaklarını, olanaksızlıklarını ve koşullarını tartışıyor. Edebiyata tapıyorum elbette, ama harflerden önce sesle başlıyor her şey. Herkes sırasını bilmeli. Benim için önce ses var. Annelerimizin ninnilerini hatırlayalım, hiçbir şey yoksa onlar var. Söyleyeceğimiz her şey bittiğinde – ki devamı için…
34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında, yazar Ahmet Büke, usta eleştirmen, yazar Semih Gümüş’le “Bir Blog Macerası: İnsan Kendine De İyi Gelir” başlıklı sohbette bir araya geldi. Çağdaş edebiyatımızın öykü anlatıcısı Ahmet Büke, Mevzumuz Derin’in ardından ON8’deki ikinci kitabı olan İnsan Kendine De İyi Gelir ile okurlarıyla buluşmuştu. Büke, 34. İstanbul Kitap Fuarı kapsamında 14 Kasım’da düzenlenen söyleşide, usta eleştirmen, yazar Semih devamı için…
Fantastik edebiyatın önemli eserlerini dilimize kazandıran, “Harry Potter” dizisinin çevirmenlerinden, sinema yazarı Kutlukhan Kutlu, çevirmenin edebiyat yayıncılığındaki rolüne ve sorumluluğuna dikkat çekti. “Dili Döndürme Sanatı” başlığında, bir çevirmenin başına bela olabilecek her şeyi görebiliriz; öte yandan, yayıncılık sektörünün üzerinde yükseldiği değerleri de anlayabiliriz. Edebiyat yayıncısının işi, her şeyden evvel mecazdır. Yakınlarda, Metaforlar, Hayat, Anlam ve Dil adında bir kitap okudum. Çevirmeni devamı için…
Yarım asırlık edebiyat yolculuğunun her adımında, Türkçe’nin niteliklerini öven, dilin eksilmesine, yanlış kullanımlarına direnen “dil gönüllüsü” Feyza Hepçilingirler, her yaştan okura dokunan verimiyle hem eğitimci hem yazar dünyasındaki engin deneyimlerini paylaştı. 35 yıldır etkin bir biçimde yazıyorum. İlk şiirim 1966’da yayımlandı.15-16 yaşlarındaydım ve büyük bir hevesle bir yerlere göndermiştim. Ama ben hiçbir zaman onu başlangıç olarak saymıyorum. O ilk şiirden devamı için…
Örneğin, Unutma Bahçesi ’ni bitirdiğim zaman, altı saat “unutma” üzerine konuşabilirim. Ama sonra, yeni bir yabanıl alana girebilmek için, bütün kitapların bilgisinden yavaş yavaş sıyrılırım. O nedenle, asıl dönüştürücü olanın, aniden peyda olan, zuhur eden olduğuna inanıyorum. Edebiyatımızın da bir simülakr edebiyat değil, bir zuhur edebiyatı olmasını diliyorum.