Avrupa edebiyatının güçlü ve özgün kalemlerinden Zoran Drvenkar, yazın yolculuğu, Berlin yaşamı, sansür ve öğretmen – öğrenci ilişkisi gibi pek çok konudaki görüşlerini Keçi’yle paylaştı. Söyleşi: Halil Türkden Bir zamanların Yugoslavya’sında, bugünün Hırvatistan’ında Krizevci’de doğdun, ama hayatının büyük bölümü Berlin’de geçti. Kendi dilinde yazamaman ve göçmen olman yazarlığını etkiledi mi? İnsanlar sürekli bu soruyu soruyor. Çünkü, Yugoslavya gibi bir yerden devamı için…
Genç şairlerin kılavuzu, usta dergici, editör, şair Enver Ercan, şairlik serüvenini ve Cemal Süreya’dan Oktay Rıfat’a birçok şairle anılarını esprili bir dille anlatırken, editörün görevlerinden birinin de edebiyata yeni yazarlar kazandırmak olduğunu hatırlatıyor. Bugün çocuk ve gençlik edebiyatı yayıncılığı çok gelişmiş durumda. Benim çocukluğumda bu böyle değildi. Babam kitaplara çok düşkün olmasına rağmen bana sadece birkaç kitap almıştır. Onlardan bir devamı için…
Çağdaş çocuk edebiyatımıza ödüllü kitaplar armağan eden, fantastik eserleriyle sevilen usta yazar Nazlı Eray, edebiyat macerasının nasıl başladığını, çocuklara ve gençlere yazarken geçtiği altın yolları anlattı. Edebiyat duygumun ve serüvenimin nasıl ve ne zaman başladığı sorulduğunda ortaokul yıllarıma gidiyorum. 16 yaşında bir ortaokul son sınıf öğrencisiyken “Mösyö Hristo” adlı öyküyü kaleme aldığım yıllara… İstanbul’un eski bir köşesinde, Şişhane’de, Tepebaşı’nda bundan devamı için…
Uzun zamandır sözün ciddi bir hastalığı var. Nefret temelinde kurulan bir iletişim dili, bir zamanlar birbirimize dokunma aracımız olan sözün yoksullaşması… Diğer deyişle bu, sözün reddidir. Calvino bunu çağın hastalıklarından biri olarak görmüştü. Başkalarını dinlemek istememe, dışımızda olanın içimizde olduğuna inandığımız şeye eşit olmasını dileme ve tüm bunların sonucu olan hoşgörüsüzlüğü getiren bir hastalık bu. En yalın haliyle dünyalarımız arasına devamı için…
Edebiyatımızın usta öykücüsü Cemil Kavukçu, öykünün evreninde okur ve yazarın çıktığı yolculuğu anlatıyor. Öykü ustası, genç öykücülere önemli ipuçları ve öneriler armağan ediyor. Bir öyküyü bize sevdiren; sözcüklerin gücüyle oluşan büyülü bir dünyanın kapısının aralanması ve önümüze açılan yolda yalnızca ona odaklanarak yürümemizdir. Yazarın gösterdiklerinin ardındakileri (yani sezdirdiklerini) görmeye başladığımızda öyküyü yeniden üretmekle kalmaz, kendi öykümüze doğru da yol almaya devamı için…
Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Kurucusu ve Uluslararası Felsefe Kuruluşları Federasyonu yöneticilerinden Prof. Dr. Betül Çotuksöken, eğitim, edebiyat ve felsefe arasındaki köprüleri farklı açılardan ele alıyor ve öğrenim sürecinde felsefi çabanın önemini vurguluyor. Jean Paul Sartre, Edebiyat Nedir? adlı kitabında, “Dil, kabuğumuz ve duyar alanımızdır; bizi başkalarına karşı korur ve onları bize tanıtır, duyularımızın uzantısıdır. Dil içinde tıpkı bedenimizdeki gibiyizdir; tıpkı devamı için…
Gazeteci, yazar, şair Karin Karakaşlı, yaşamından ve yazarlık deneyiminden yola çıkarak doğru kitabın, doğru okurla, doğru zamanda buluşmasının önemini vurguluyor ve güzel bir dünya kurma yolunda edebiyatın katkısını tartışıyor. Edebiyata dair, “edebiyat yapmak” ve “edebiyat parçalamak” gibi yaygın deyişler vardır. Bu deyişlerin, içindeki “edebiyat” sözcüğüyle bağlantısını oldukça ironik bulmuşumdur. Aslında bütün yazarlar, “edebiyat yapmamak” noktasına gelerek ustalaşırlar tuhaf bir şekilde. devamı için…
8-12 Ekim 2014 tarihinde düzenlenecek Frankfurt Kitap Fuarı’nın bu yılki Onur Konuğu ülkesi Finlandiya. Dünyanın en büyük kitap fuarı özelliğini taşıyan Frankfurt’ta geçtiğimiz yıl 102 ülkeden 7275 stant yer almıştı. Keçi, fuara az bir süre kala, dünyada yayıncılık sektöründe yaşanan son gelişmeleri ve öne çıkanları sizler için derledi. Amazon herkese karşı mı? Bu yıl ABD’deki en önemli yayıncılık olayı amazon.com devamı için…
Çağdaş edebiyatımızın üç özgün kalemi gençlik edebiyatına üç farklı pencereden bakıyor; gençlik edebiyatının önemini ve gencin edebiyat gereksinimini dillendiriyor. Müge İplikçi Yetişkinler için epey kalem oynattık. Şimdi gençler için de yazıyoruz… Yazmak, benim açımdan farklı kategoriler içinde kalem oynatmak anlamına geliyor. Öncelikle kadınlar için yazmaya başlamıştım; bu, yeri geldiğinde çok eleştirildi. “Sadece kadınları anlatıyor, bu ne zaman yazar olacak?” şeklinde devamı için…
Edebiyat eleştirmeni, yazar ve yayıncı Semih Gümüş, edebiyatın dönüştürücü bir güç olan dilsel yaratıcılığı barındırması; edebiyatın dilin doruk noktası olması; yazınsal dilin çokanlamlılığı, yeni nesil yazarların sorunları ve edebiyatın gerçekle ilişkisi üzerine deneyimlerini aktarıyor. Edebiyattan söz ederken yaratıcılık gündeme gelir. Edebiyat metinleri, yaratıcı metinlerdir ve onu ortaya çıkaran yazıdır. Edebiyattaki yaratıcılık, öteki alanların hiçbirinde olmayan bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle, devamı için…