5, 6 ve 7. sınıflarla gerçekleştirilen uygulamada, Gökçe Ateş Aytuğ’un Maya’nın Ağacı adlı romanındaki mahalle yaşamı, iletişim, dayanışma, doğa ve özgürlükler gibi temalar işleniyor. “Günlerim Kitap” geleceğin okumayla aydınlanacağına inanan iki farklı okuldan dört öğretmenin sürdürdüğü
10. sınıflarla gerçekleştirilen uygulamada, Philip Reeve’in dünyaca ünlü 4 kitaplık dizisinin ilk kitabı Yürüyen Kentler’den yola çıkılarak gelecek, teknoloji, felsefe, bilimkurgu ve sinema gibi temalar işleniyor. Yürüyen Kentler’i Ege’de yürütmeyi hedeflediğimiz bu çalışmayı, İzmir, Manisa ve Muğla’daki
4. sınıflarla gerçekleştirilen uygulamada, Füsun Çetinel’in Çiko’nun Seçimi adlı romanından yola çıkılarak hayvan hakları, doğa sevgisi, arkadaşlık ve oyun gibi temalar işleniyor. Çalışmamızı 4. sınıftaki 15 öğrencimizle, dört haftalık bir süreçte gerçekleştirdik. Bir köy okulu olarak kendi
Edebiyat ve yayıncılık dünyasının tüm paydaşlarını bir araya getiren yıllık yayıncılık konferansının tüm içeriği e-dergi Keçi’nin KIŞ sayısında, keciedebiyat.com adresinde ücretsiz olarak yayında. Murathan Mungan, Seçkin Selvi, Faruk Duman, Murat Yalçın, Leyla Ruhan Okyay, Bekir Ağırdır, Sevengül Sönmez, Nazlı Berivan Ak, Kenan Kocatürk, Müren Beykan ve Anadolu’nun bağımsız kitapçıları yayıncılığın gündemini belirleyen konu ve içerikleriyle Keçi’nin 12. sayısında! Çağdaş edebiyatın devamı için…
“Kendimizi, geçmişte olduğumuz kişiyi, neredeyse her şeyi edebiyata borçlu olduğumuzu, kitaplar yok olursa tarihin de, insanların da kaybolacağını söylediniz. Haklı olduğunuza eminim. Kitaplar yalnızca rüyalarımızın ve anılarımızın gelişigüzel derlemeleri değildir. Bizlere kendimizi aşmanın yollarını da sunarlar. Kimileri kitap okumayı sadece bir kaçış olarak görür: Gerçek dünyadan hayali bir dünyaya, kitapların dünyasına bir kaçış. Oysa kitaplar çok daha fazlasıdır. Onlar, tamamıyla devamı için…
40 yıllık yazın hayatı boyunca, pek çok farklı edebi türdeki verimiyle edebiyatımıza engin bir külliyat armağan eden Murathan Mungan, edebiyata ve yayıncılığa dair geçmişten bugüne bir zaman yolculuğu sunuyor. Daha düne kadar pek çok yerde adım anılırken benden “genç yazar” diye söz edilirdi, nedense epeydir duymuyorum. Yine nedense bir süredir bana ya açılış ya kapanış konuşmaları yaptırıyorlar, bu gidişle yakında devamı için…
Yazarlık, editörlük, kütüphanecilik ve dergicilik gibi zengin kimlikleri birleştiren Faruk Duman, deneyimli editör Sevengül Sönmez’in sorularıyla kendisine tuttuğu “boy aynası”na yansıyanları dillendiriyor, bir entelektüelin içdünyasına ilişkin merak edilenleri yanıtlıyor. Sevengül Sönmez: Sevgili Faruk, genç yaşından bu yana edebiyat verimini yükselten, yenilenen, değişen, yeni denemelerden çekinmeyen bir yazarsın. Kütüphanecilik, dergicilik ve editörlük gibi deneyimlerinle de yayıncılığa farklı noktalardan temas ettin. Öncelikle, devamı için…
Araştırmacı, düşünce insanı, KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Bekir Ağırdır, siyasi, ekonomik ve toplumsal koşulların yayıncılığa, kültür sanat ortamına yansımalarını yorumluyor. Yaşadığımız dünyada karamsar olmak için o kadar çok neden var ki, hemen hemen bütün sektörlerde olumsuz bir gelecek tablosu çiziliyor. Gelecekte, yapay zekâ geliştikçe robotlar dünyayı işgal edecek, insana, insan zekâsına ve işgücüne ihtiyaç kalmayacak zannediliyor. Elbette devamı için…
Edebiyat ve tiyatro alanındaki büyük verimiyle önemli kuşaklar yetiştiren çevirmen, editör ve eleştirmen Seçkin Selvi, 62 yıllık çeviri serüveninden süzülen deneyimiyle, Yapı Kredi Yayınları editörü, yazar Murat Yalçın’ın sorularını cevaplıyor. Murat Yalçın: Edebiyat çevirisi denildiğinde, bugünkü edebiyatımızı, dilimizi, kültürümüzü oluşturan ustalar aklıma geliyor. 15. yüzyılda Farsça’dan Kâbûsname’yi çeviren Mercimek Ahmet’le başlayan, Tanzimat’ın Tercüme Odası’ndan Cumhuriyet’in Tercüme Bürosu’na kadar uzanan süreçte, devamı için…
April Yayınları editörü Nazlı Berivan Ak, yayıncıların kitap fuarı hallerinin portresini çıkarıyor ve fuar arası yayıncılık yapan sektörün ihtiyaç duyduğu yeni yaklaşımları ve kurguları ele alıyor. Fuarcılık, 18. yüzyılda tam anlamıyla adı konulan ticaret kapitalizminin en önemli kurgularından biri. Tüccarların farklı şehirlerde sanatlarını sergileme ve satmaya girişmesiyle sanayi devriminin beraberinde getirdiği dinamizm, fuar ruhunu oluşturdu ve günümüze kadar gelen bir devamı için…