Dünya fuarlarında edebiyat yolculuğu
Önceki sayılarda, dünyanın önde gelen kitap fuarlarından haber ve röportajlara yer veren Keçi, edebiyatın dünya yörüngesindeki yolculuğuna devam ediyor. Uluslararası Kitap Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi Çocuk ve Gençlik Yayıncılığı Komisyonu Üyesi ve Günışığı Kitaplığı Genel Müdür Yardımcısı Hande Demirtaş’la dünyadaki kitap fuarlarını konuştuk.
Söyleşi: Halil Türkden
Yurtdışı fuarlara katılmak bir yayınevi için ne ifade ediyor?
Farklı ülkelerden binlerce yayıncıyı bir araya getiren yurtdışı fuarlar, yayınevlerinin kendini konumlandırması, vizyonel gelişimi ve sektörel farkındalık açısından çok şey söylüyor. Her geçen gün sınırların biraz daha belirsizleştiği günümüz dünyasında yayıncılık sektörü önemli bir ekonomik büyüklüğe sahip. Uluslararası yayıncılık örgütlerinin her yıl açıkladığı rakamlar, yayıncılık faaliyetini basit bir ticaretin ötesine taşıyor. Yurtdışı fuarlar, yayıncılık sektörünün bölgesel ya da evrensel düzeyde gelişimini izlemek; yeni yazarlardan, yayıncılıktaki yeni eğilimlerden ve teknolojilerden haberdar olmak anlamında önemli bir platform yaratıyor.
Yayınevleri nasıl hazırlanıyor sürece?
Bu soruyu genelleme yaparak yanıtlamak çok zor. Ancak, olması gereken hazırlık süreci aslında çok açık. Uluslararası bir fuardan, yukarıda sözünü ettiğimiz noktalarda en etkin yararlanabilmek için, fuar özelinde telif alış ve satış hedefini belirlemek öncelikle önemli. Bu doğrultuda, görüşme yapılacak yabancı yayınevleriyle iletişime geçerek en az iki ay öncesinden randevuları kesinleştirmek gerekiyor. Hem konuk ülke etkinliklerini hem de yayıncılığı ilgilendiren diğer etkinlikleri, fuar öncesinde web sitesinden takip ederek bir izleme programı oluşturmak, sektörün güncel gündemlerini yakalamayı sağlıyor.
Yayınevlerinin ulusal stantlara katılımı nasıl oluyor?
Türkiye’nin uluslararası fuarlara katılımı, çalışmalarını Kültür Bakanlığı’yla yürüten Uluslararası Kitap Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi tarafından gerçekleştiriliyor. Sektörün önde gelen yazar ve yayıncı derneklerinin yöneticilerinin yer aldığı ve yaklaşık 10 yıl önce hayata geçen bu komite, her yıl 15’e yakın uluslararası fuara Türkiye’nin ulusal stantla katılımını sağlıyor. Sektör derneklerinin üyelerine yaptığı bilgilendirme ve duyuru sonrası gelen başvurulara göre ulusal standa katılacak yayınevleri belirleniyor.
Yayınevleri ve yazarlar dışında illüstratör ve çevirmenler gibi alana emek verenler için fuarların önemi nedir?
Çocuk ve gençlik yayıncılığının en önemli taraflarından biri, doğal olarak illüstratörler. İllüstrasyonun ve illüstratörlerin öne çıktığı fuarların en önemlisi de şüphesiz Bolonya Çocuk Kitapları Fuarı. Bu fuar illüstratörler için yayınevlerinin editörleriyle tanışma ve yeni işbirlikleri için zengin buluşma olanakları sağlıyor. Edebiyatı bir başka kültüre çevirebilmenin anahtarı olan çevirmenler içinse, her fuar yeni olanaklar yaratıyor. Örneğin, Macarca, Danca gibi yaygın olmayan dillerin çevirmenleri ise çok daha geniş bir etkileşim yaratarak, yayıncıları bir araya getirme gücüne sahipler.
Türkiye’nin ulusal stant katılımlarının olduğu fuarlardaki son durumu nedir?
Türkiye özellikle son 10 yılda uluslararası fuar katılımları açısından önemli bir yol kat etti. 2008 Frankfurt Kitap Fuarı Konuk Ülke Türkiye projesiyle başlayan süreç, Londra, Pekin, Budapeşte gibi pek çok önemli kitap fuarında Türkiye’nin konuk ülke katılımıyla devam etti. Edebiyatımızın dışa açılımında lokomotif görevi üstlenen bu fuarlar sayesinde pek çok yazarımızın kitabı farklı dillere çevrilerek, farklı kültürlerin okurlarına ulaştı.
Son yıllarda artarak yükselen bir dijital gündem ve hızla gelişen elektronik yayıncılık da var. Kitap fuarlarına etkisi ve yansıması nasıl oluyor?
Epeyce renkli oluyor. Dijital yayıncılık kaçınılmaz bir yeni alan olarak biz yayıncıların karşısında duruyor. Telif hukuku açısından yeni düzenlemeleri zorunlu kılan dijital yayıncılık, standartlaşma ve altyapı sorunları nedeniyle, tüm dünyada öngörülenden daha yavaş bir ilerleme kaydetti. Ancak bu durumu olumsuz bir gelişme olarak nitelendirmek mümkün değil. E – kitap ve dijital yayıncılık, sektörümüzün yakın geleceğini biçimleyecek. Bu alandaki teknolojik gelişmeleri sıcağı sıcağına izlemek, uygulamaları zengin bir çeşitlilik içinde görebilmek açısından da kitap fuarları artık önemli bir platform.
Ortadoğu, Avrupa, Güney Amerika gibi dünyanın farklı bölgelerindeki fuarlara katılmak ne ifade ediyor? Katılacağımız fuarlar neye göre belirleniyor?
Türkiye’nin uluslararası fuar katılımları belirlenirken kültürel yakınlık önemli bir ayraç oluşturuyor. Edebiyat, geçmişteki ya da günümüzdeki kültürel buluşmalara vitrin olabilen en etkin araçlardan biri. Tabii ki edebiyatın evrensel gücü, dünyanın her noktasında, her ülkesinde okunabilme ve insana ulaşabilme gücüne sahip. Tam da burada dil ve çeviri konusu devreye giriyor. Ne olursa olsun, kitabın hedef dile ulaşabilmesi için arada köprü görevini üstlenen çevirmenlere büyük iş düşüyor. Çevirmen olmadan kitabı anlatabilme şansınız ne yazık ki olamıyor.
İletişim dünyasındayız. Kitap fuarlarına katılarak yüz yüze görüşme yapmak halâ önemli mi?
Gerçekten de, yayıncıların yeni kitapla buluşma noktasında fuarlar artık eski işlevini yitirdi. Bir tuşa basarak, yeni bir kitabı binlerce kişiye duyurabiliyorsunuz ve hatta ulaştırabiliyorsunuz. İlginizi çeken bir kitabı okumak için artık günlerce beklemeniz gerekmiyor. Yine de geleneksel yayıncılığın kitaba sinen kokusu yayıncılar için ayrı bir tutku.
Sektörün farklı kollarını bir arada bulabilmenin kolaylığı, etkinliklerin, sergilerin, yüz yüze buluşmaların ve en önemlisi edebiyatın insana dair sıcak teması gibi birçok nedenle uluslararası fuarlar var olmaya ve ilgi çekmeye devam edecekler hiç kuşkusuz. Bu durum fuar firmalarının, değişen sektör dinamikleri doğrultusunda fuarları yeniden yapılandırmaları önünde bir engel değil kesinlikle. Tam aksine, uluslararası kitap fuarlarının süresini ve biçimini gözden geçirerek yeniden yapılandırmanın belki de tam zamanı.