Eleştirmenlik, yayın yönetmenliği, yazarlık gibi farklı alanlarda emek veren ve iki farklı kuşağın temsilcisi olan Semih Gümüş ve Irmak Zileli, edebiyat eleştirisinin işlevlerini, olanaklarını ve bugün geldiği noktayı masaya yatırdılar. Irmak Zileli: Eleştirisiz bir edebiyat ne kendini geliştirebilir, ne iyileştirebilir, ne dönüştürebilir. Dahası, kendini geliştirmeyen ve eleştirmeyen bir edebiyat, yazanı da, okuyanı da geliştiremez. Toplum olarak, birbirimizi eleştirmeyi ve eleştiriyi devamı için…
Kıvrak, coşkulu ve incelikli diliyle kurduğu edebiyat evreninde bugüne kadar öykü ve romanları pek çok ödüle değer görülen Sema Kaygusuz, yazar duygusuyla edebiyatın ve hayatın içinde kalma direnişini anlatıyor. Edebiyatın Kırılgan Yüzü: Hayat… Haftalardır bu başlığın altını doldurmak için ısrarla, ciddiyetle uğraşıp durdum. Son güne kadar bir türlü beceremedim. Sadece ülkede olup bitenler yüzünden değil; içimde bir his, kendi kurduğum devamı için…
Yapıtlarındaki hümanist söylemle, acıyı, aşkı, hüznü, İstanbul’u ve insana ilişkin en temel duyguları ustaca dile getiren, çağdaş edebiyatımızın iz bırakan yazarlarından Mario Levi, yayıncılık konferansının kapanışında, edebiyat ve yayıncılık dünyasına seslendi. Çocukluk yıllarımdan bir anıyla başlamak istiyorum. Çok çelimsiz bir çocuktum ve sürekli, etrafımdakilerin beni dövmesinden korkardım. Çocuk dünyasının o acımasızlığında, haliyle içime kapanıktım. Ortaokula başladığımda, 11-12 yaşlarında, okulda karate devamı için…
Keçi’nin “inadına edebiyat” serüveni 6. sayısında. Bu yeni sayıda okuru neler bekliyor? Kitaba ve edebiyata emek veren, farklı çatılar altında aynı işe gönül veren yüzlerce insan, Türkiye’nin ilk ve tek, yıllık yayıncılık konferansı Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nde, kendi meselelerini konuşmak ve dayanışmak için bir araya geldi. Giderek daha çok kıstırıldıkları, engellendikleri, sorgulandıkları ve tutuklandıkları bu ülkede, yalnız olmadıklarını hissedebilecekleri bir devamı için…
6. sınıflarla gerçekleştirilen yaratıcı okuma uygulamasında, Zeynep Cemali’nin Ballı Çörek Kafeteryası romanındaki dayanışma, mutfak ve mahalle kültürü gibi zengin temalar işleniyor. Yaratıcı okuma uygulaması çalışmamızı Zeynep Cemali’nin Ballı Çörek Kafeteryası adlı romanıyla yaptık. Onun tadı damağımızda kalan dilini ve üslubunu öğrencilerimizle paylaşmak istedik. 6. sınıflardan 88 öğrenciyle dört hafta okuma, altı hafta da uygulama gerçekleştirdik. Okuma sürecinde hem yazarı tanımaya devamı için…
Lise öğrencileriyle gerçekleştirilen yaratıcı okuma uygulamasında, Karin Karakaşlı’nın ödüllü romanı Dört Kozalak’taki sınav ve başarı kavramı, kültürel farklılıklar, aile içi iletişim, ortak amaç, kimlik arayışı gibi temalar işleniyor. Uygulama çalışmamız için seçtiğimiz Dört Kozalak kitabından bir sözü çıkış sloganı olarak belirledik: Başarmak paylaşmaktan başka ne ki? Biz öğretmenler, çocukları mutlu etmekle birlikte, aslında onların başarı yolculuğuna yol arkadaşlığı da ediyoruz. devamı için…
Lise öğrencileriyle gerçekleştirilen yaratıcı okuma uygulamasında, Ahmet Büke’nin ödüllü kitabı İnsan Kendine De İyi Gelir ’den yola çıkarak yeni okuma biçimleri, yeniden yazma, metin çözümlemeleri ve disiplinlerarası ilişkiler işleniyor. Yaratıcı okuma uygulaması çalışmamızda, Ahmet Büke’nin ON8’deki ikinci kitabı İnsan Kendine De İyi Gelir’i 11 ve 12. sınıflarla okuduk. Kitap, 9 ve 10. sınıflar için de okumaya ve yaratıcı çalışma yapmaya devamı için…
5. sınıflarla gerçekleştirilen yaratıcı okuma uygulamasında, üç kitaptan yola çıkılarak dil, dil estetiği, dilin olanakları ve kitap eleştirisi gibi temalar işleniyor. Yaratıcı okuma uygulaması çalışmamızda, Brigitte Labbé’nin “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinden Söz ve Sessizlik, Andrew Clements’in Bunun Adı Findel ve Aslı Der’in Büyük Tuzak kitabını öğrencilerimizle birlikte okuduk. 12 hafta gibi uzun bir süreye yaydığımız çalışmaya 5. sınıflardan 80 öğrenci devamı için…
Fantastik kitaplarıyla çocuk edebiyatımıza güçlü bir soluk kazandıran, verimini gençlik edebiyatında da başarıyla sürdüren çok ödüllü yazar Aslı Der, çağdaş edebiyatın ve barış felsefesinin çocukluk ve ilkgençlikte sağlayacağı kazanımları, yazarlık deneyiminden süzerek paylaşıyor. Kalabalık bir aileyle, kedisi hiç eksik olmayan ve çok da büyük olmayan bir evde büyüdüm. Neyse ki, insanın mekân algısı, kendi boyutuyla ters orantılı işliyor; küçükken evimizi devamı için…
Yazar, çevirmen, radyo programcısı ve eleştirmen Sevin Okyay’la, çocukluk ve gençlik yıllarında edebiyatla tanışmasını, edebiyatın biçimsel ve tematik türleriyle yaptığı okuma yolculuğunu konuştuk. Halil Türkden: Eleştirmen, yazar ve çevirmen kimliğinle değil; okur olarak edebiyat duygun, motivasyonunla başlamak istiyorum. Edebiyatta “ben”e, Sevin Okyay’a dair ne buldun? Sevin Okyay: Her birini çok severek çeşitli işler yaptıktan sonra anladım ki, en son vazgeçeceğim devamı için…