SAYILAR

30
Haz

Eğitimcinin ev ödevi!

Yazar ve yayıncı Mine Soysal ile eğitim yöneticisi Mehmet Aksoy, 7. Eğitimde Edebiyat Semineri’ndeki “Eğitimin Edebiyat Karnesi” başlıklı oturumda, eğitimin edebiyata yaklaşımı, listeler, okuma uygulamaları, öğretmenin edebiyat algısı, klasiklerden fantastiğe farklı okumalar gibi birçok önemli başlığı tartıştılar. Mine Soysal: Mili Eğitim Bakanlığı’nın 2004 yılında başlayan 100 Temel Eser uygulaması onuncu yılını doldurdu. Bakanlık okullara bu listeyi verdi. Öte yandan, özel devamı için…

30
Haz

Eğitimde Edebiyat Seminerleri Niçin Önemli ?

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ÇOGEM) kurucusu ve müdürü Prof. Dr. Sedat Sever, sekizincisi için hazırlıkları süren Eğitimde Edebiyat Seminerleri’ni değerlendirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 sonu verilerine göre, 76.667.864 olan Türkiye nüfusunun %29,7’sini 0-17 yaş grubundaki çocuk nüfus oluşturmaktadır. Türkiye, devamı için…

30
Haz

Öğretmen ve öğrencinin öğrenme ortağı: Kütüphaneci!

Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Yılmaz, 7. Eğitimde Edebiyat Semineri’nde yaptığı “Öğretmen ve Kütüphane: İşbirliği ve Yeni Yaklaşımlar” başlıklı konuşmasında, kütüphanelerin eğitimde yaratıcı konumlanmasını ve öğretmen-kütüphaneci işbirliğinin kapsamını ve uygulamaları anlattı. Edebiyat, dünyayı incelikli öğrenme biçimidir. Aynı zamanda edebiyat, imgelerle çalışan bir dildir. Bunun estetize edilmiş bir bilgi olduğunu, dünyayı edebiyat aracılığıyla öğrendiğimizi, devamı için…

30
Haz

Çan sesini duyma sorumluluğu

Duygu-düşünce etkileşiminin besleyicisi sanattır, edebiyattır. Eğitim, yazınsal anlamda, belli bir beğeni düzeyi yaratarak, insanı insanla kaynaştırmanın da aracı sayılabilir. Eğitim kurumlarının, yetkin kişilerin öncülüğünde bilimsel, sanatsal alanlarda araştırmaya dayalı bilgiler vererek seminerler düzenlemesi temel görevlerinden biridir. Sorunsal konuların seminerlerde tartışmaya açılması, gerçeğe varmada en etkili yöntemlerden biridir. Günışığı Kitaplığı’nın, eğitimsel birikimleri etkili kılmak amacıyla düzenlediği Eğitimde Edebiyat Seminerleri’nde, ana konu devamı için…

30
Haz

Felsefe, şaşırma, merak etme ve hayranlık duyma halidir.

Çocukların da, yetişkinlerin de baştacı ettiği “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin Türkçe’ye çevrilen 25. kitabı onuruna 7. Eğitimde Edebiyat Semineri’nde eğitimcilerle buluşan Brigitte Labbé, çocuklar ve felsefe arasındaki yolculuğuna ilişkin deneyimlerini paylaştı. Birçok okulun en çok önerdiği kitaplar arasında yer alan dizinin bilinmeyen yönlerini aktardı. Hepimiz çocuklarla iletişim halindeyiz. Diğer deyişle, inşa edilmekte olan bir dünyayla iletişim halindeyiz. Yani umutla iç devamı için…

30
Haz

Mucize bir ilişki: Öğretmen-öğrenci

Şair, eleştirmen, yayıncı Turgay Fişekçi, 7. Eğitimde Edebiyat Semineri’ndeki “Bir Ustanın Gözünden Edebiyatın Eğitimdeki Yansımaları” başlıklı konuşmasında, edebiyatçı kimliğiyle, eğitimcinin entelektüel çabasının ve birikiminin öğrencilerini etkileme ve dönüştürme gücüne ilişkin çağdaş yaklaşımını dile getirdi. Öğretmen-öğrenci ilişkisi, son derece kendine özgü bir insan ilişkisi biçimidir. Yeni bir insanı tanıdığımızda ve ondan çok etkilendiğimizde, bunu “mucize” olarak tanımlarız. Genellikle, aşk ilişkileri için devamı için…

30
Haz

Bir havuz problemi olarak “edebiyat”

Çocuk edebiyatının eğitim ve öğretimle buluşmasına ilişkin pek çok çalışmanın içinde yer alan Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nermin Yazıcı, 7. Eğitimde Edebiyat Semineri’ndeki “Edebiyat Eğitimde Ne İşe Yarar ? ” başlıklı konuşmasında, bir okur olarak öğretmenin edebiyatla alışverişine; derste, sınavda edebiyat işlerken yaratıcı düşünmeye ve okuma eylemi üzerine yeni sorulara, yaklaşımlara yer verdi. devamı için…

30
Haz

Zirvelere, uçurumlara…

Edebiyatı dert edinmek önemlidir. Öyle ki, okurla ve metinle her yerde dertleşemezsiniz. Türkiye’de birçok yazar ve şair, dergilerde doğup büyümüştür. Dergi çıkarma uğraşı, gördüğümüz rüyaları kaleme almaya benzer. Gerçek olmadığını bildiğimiz ve uyandığımızda hatırlayamadığımız çizgileri, belli bir gerçekliği ifade etmek için çizmek… Neyin uğruna bu inat? İnadına edebiyat dedik, çünkü bu dünyanın çocuklarının rüyalarını onlar ölmeden, öldürülmeden kaleme almak gerektiğini devamı için…