Zeynep Cemali Öykü Yarışması Proje Başkanı ve Günışığı Kitaplığı Yayın Yönetmeni Müren Beykan, Zeynep Cemali’nin anısını yaşatmak için düzenlenen ve beşinci yılına giren yarışmanın ayrıntılarını, çocuk ve gençlik edebiyatımızdaki izini anlatıyor. “Günlük yaşamda birçok kez gördüğümüz, duyduğumuz halde önemsemediğimiz, belki de farkına varmadan geçip gittiğimiz küçük ayrıntılarla bir öyküde karşılaştığımızda hazine sandığının anahtarını bulmuş gibi oluruz. Yazar çok iyi bildiğimiz devamı için…
Eleştirmen, editör, yazar Feridun Andaç, yayınevlerinin yakın geçmişte kat ettiği yolu özetliyor; editörlüğün yayıncılıktaki yerini, önemini ve nasılını paylaşıyor. Eskiyi bilmek, her zaman yeniyi kurmakla ilgili olmuştur. Üstelik, yaşadığımız dijital çağın hızı her şeyi altüst edip dönüştürürken, biz hâlâ matbaanın çocukları olarak basılı yayın dünyasından söz edebiliyoruz. Bu bir paradoks olsa da, eskiyi birçok bakımdan bırakmak zor. Hele hele son devamı için…
Gazeteci, yazar Sibel Oral günümüzde edebiyatın önemli kalelerinden biri olan kitap ekleri ve kitap eki okuru olduğu ilk günden bir kitap ekinin editörlüğünü yaptığı güne kadarki serüvenini değerlendirdi. Kaç yaşındaydım bilmiyorum, ama kırmızı kurdele siyah önlüğüme iğnelenmiş, güzel yazı defterime yıldızlar konmuş; okulda öğretmenlerin oku dediğini okumaktan sıkılmaya başladığım döneme gireli epey olmuştu. Evet, kitaplar iyiydi. Özellikle çocukluğunu cadde üzerinde devamı için…
33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında, tiyatro ve sinema oyuncusu Altan Erkekli; yazar, çevirmen, radyo programcısı Sevin Okyay ve Günışığı Kitaplığı Yayın Yönetmeni Müren Beykan, “Sinemada Edebiyatı Seslendirmek” adlı söyleşide bir araya geldiler. Bu yılki kitap fuarının teması “Sinemamızın 100. yılı” vesilesiyle düzenlenen söyleşinin yöneticiliğini yapan editör Müren Beykan, ülke nüfusunun %30’unun çocuk olmasına, çocuk ve gençlik edebiyatındaki iyiye gidişe karşın, devamı için…
Avrupa edebiyatının güçlü ve özgün kalemlerinden Zoran Drvenkar, yazın yolculuğu, Berlin yaşamı, sansür ve öğretmen – öğrenci ilişkisi gibi pek çok konudaki görüşlerini Keçi’yle paylaştı. Söyleşi: Halil Türkden Bir zamanların Yugoslavya’sında, bugünün Hırvatistan’ında Krizevci’de doğdun, ama hayatının büyük bölümü Berlin’de geçti. Kendi dilinde yazamaman ve göçmen olman yazarlığını etkiledi mi? İnsanlar sürekli bu soruyu soruyor. Çünkü, Yugoslavya gibi bir yerden devamı için…
Genç şairlerin kılavuzu, usta dergici, editör, şair Enver Ercan, şairlik serüvenini ve Cemal Süreya’dan Oktay Rıfat’a birçok şairle anılarını esprili bir dille anlatırken, editörün görevlerinden birinin de edebiyata yeni yazarlar kazandırmak olduğunu hatırlatıyor. Bugün çocuk ve gençlik edebiyatı yayıncılığı çok gelişmiş durumda. Benim çocukluğumda bu böyle değildi. Babam kitaplara çok düşkün olmasına rağmen bana sadece birkaç kitap almıştır. Onlardan bir devamı için…
Çağdaş çocuk edebiyatımıza ödüllü kitaplar armağan eden, fantastik eserleriyle sevilen usta yazar Nazlı Eray, edebiyat macerasının nasıl başladığını, çocuklara ve gençlere yazarken geçtiği altın yolları anlattı. Edebiyat duygumun ve serüvenimin nasıl ve ne zaman başladığı sorulduğunda ortaokul yıllarıma gidiyorum. 16 yaşında bir ortaokul son sınıf öğrencisiyken “Mösyö Hristo” adlı öyküyü kaleme aldığım yıllara… İstanbul’un eski bir köşesinde, Şişhane’de, Tepebaşı’nda bundan devamı için…
Uzun zamandır sözün ciddi bir hastalığı var. Nefret temelinde kurulan bir iletişim dili, bir zamanlar birbirimize dokunma aracımız olan sözün yoksullaşması… Diğer deyişle bu, sözün reddidir. Calvino bunu çağın hastalıklarından biri olarak görmüştü. Başkalarını dinlemek istememe, dışımızda olanın içimizde olduğuna inandığımız şeye eşit olmasını dileme ve tüm bunların sonucu olan hoşgörüsüzlüğü getiren bir hastalık bu. En yalın haliyle dünyalarımız arasına devamı için…
Edebiyatımızın usta öykücüsü Cemil Kavukçu, öykünün evreninde okur ve yazarın çıktığı yolculuğu anlatıyor. Öykü ustası, genç öykücülere önemli ipuçları ve öneriler armağan ediyor. Bir öyküyü bize sevdiren; sözcüklerin gücüyle oluşan büyülü bir dünyanın kapısının aralanması ve önümüze açılan yolda yalnızca ona odaklanarak yürümemizdir. Yazarın gösterdiklerinin ardındakileri (yani sezdirdiklerini) görmeye başladığımızda öyküyü yeniden üretmekle kalmaz, kendi öykümüze doğru da yol almaya devamı için…
Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Kurucusu ve Uluslararası Felsefe Kuruluşları Federasyonu yöneticilerinden Prof. Dr. Betül Çotuksöken, eğitim, edebiyat ve felsefe arasındaki köprüleri farklı açılardan ele alıyor ve öğrenim sürecinde felsefi çabanın önemini vurguluyor. Jean Paul Sartre, Edebiyat Nedir? adlı kitabında, “Dil, kabuğumuz ve duyar alanımızdır; bizi başkalarına karşı korur ve onları bize tanıtır, duyularımızın uzantısıdır. Dil içinde tıpkı bedenimizdeki gibiyizdir; tıpkı devamı için…